Menü
içinde ,

MCU Aşama 4: Gorr the God Butcher, Thanos ile Aynı mı Düşünüyor?

Thor: Love and Thunder: Gorr the God Butcher, Thanos’un Düşüncelerine Mi Sahip?

Thor: Love and Thunder: Gorr the God Butcher, Thanos'un Düşüncelerine Mi Sahip?

MCU Aşama 4: Gorr the God Butcher, Thanos ile Aynı mı Düşünüyor?

Gorr the God Butcher‘ın sempatik bir hikayesi ve tamamen yanlış olmayan bir argümanı var. MCU’nun 4. Aşaması onu Thanos’un ortaya koyduğu aynı muammaya hazırlıyor. MCU’nun en güçlü 4. Aşama kötü karakteri Christian Bale’den Gorr the God Butcher olacak. Thor: Love & Thunder‘da Thanos’un oluşturduğu sorunu çok iyi tekrar edebilir. Kimse Bale’in rolünü kesin olarak bilmese de, çoğu Bale’in muhtemelen Beta-Ray Bill olacağını düşünüyordu.

Gorr the God-Butcher, Marvel için nispeten yeni bir karakter. Sadece 2013 yılında God of Thunder #2’de ilk kez göründü. Ancak ilginç ve trajik geçmişi sayesinde kısa sürede hayranların en sevdiği karakter haline geldi.

Gorr the God Butcher Kimdir?

Gorr, insanlarını zar zor idame ettirebilen isimsiz bir gezegende doğdu. Gorr ve ailesi her gün aç kaldılar. Açlıktan ölmek üzereydiler ama halklarının kültürü onlara yardım etmeleri için tanrılara inandıklarını söylüyordu. Ancak acılarına veya açıklarına karşın tanrılardan hiçbir yardım gelmemişti.

Gorr’un ailesi gençken öldü ve o yetim kaldı. Eşi Arra ve tüm çocukları çeşitli nedenlerle öldüler. Sonuncusu Agar açlıktan kollarında ölüyordu. Gorr, tanrıların var olmadığına karar verdi. Diğerleri bu inancından dolayı, onu sapkın olarak gördüler. Sapkınlığı nedeniyle sürgüne gönderildi. Ancak tanrıların varlığı ona açıklandığında Gorr hepsini öldürmeye yemin etti. Ailesinin ölmesi ve elinden hiç bir şeyin gelmemesinden dolayı, Gorr the God Butcher’ın hikayesi Drax the Destroyer’a benziyor.

Gorr the God Butcher, Thanos’un Duygularına Mı Sahip?

Bu aynı zamanda maalesef Marvel’ın Thanos’la yarattığı sorunların aynısı. Filmden yanlış mesajı alan ve onun haklı olduğunu düşünen zorlu bir hayranlar lejyonuna potansiyel olarak ilham vereceği bir hikaye aslında. (Sonuçta kıtlıktan dolayı bir ırk açlık çekiyor. Yok olan bir medeniyet gibi. Bu yönüyle birbirine yakın bir hikaye var ortada.) Gorr karizmatik ve katı bir ideal kuralına sahip. Bazı insanlar için bu onları kötülerin tarafına çekmek için yeterli. Mesele şu ki, o tamamen yanlış/hatalı değil. MCU’nun tanrıları, çizgi roman ve filmlerden gördüğümüz kadarıyla ihmal edicidir. Daha büyük tehditlerin ardından yok olmaktan korunmaları ve korumaları gereken insanlara karşı düşüncesiz olabilirler. Bu, küçük insanları iktidardakiler tarafından terk edildiklerini hissettirebilir. Pek çok insanda, özellikle de kendilerinin kişisel olarak kötü muamele gördüklerini ve otorite figürleriyle mağdur olduklarını düşünenlerde yankı uyandıracak bir hikaye. (Joker filmindeki insanların isyan etmelerinin temelinde de biraz bu vardı.) O da Thanos’un “haklı” olduğu gibi haklı.

Mesele şu ki, sadece güçlü bir inanç duygusuna sahip olmak bir karakteri doğru yapmaz. Bu inançlara karşı davranış biçimlerinin doğru olduğu anlamına gelmez. Gorr’un kesinlikle keder ve öfke ile dolması haklı görülebilir. Çünkü herkesin başından böyle bir hikaye geçse ve onun kadar güçlü olsanız, az çok aynı şeyi yapardınız. Ancak Gorr’un tüm tanrıları katletme görevinde asalet yok. Öfkesini dışa vurmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmiyor. Onları öldürüp yerlerine geçme ya da hüküm sürme gibi.

Onlara daha iyi bir yol öğretmek amacıyla bilgisini paylaşmak için halkına geri dönmek onun hiç aklına gelmedi. Tüm tanrıların eşit yaratılmadığı hiç aklına gelmedi. Tıpkı yıkım tanrılarını öldürdüğü gibi çiçek ve şiir tanrılarını da öldürdü. Onların gezegeni gözetlemekle görevlendirilen tanrılar olmadıklarını umursamadı. Onu kişisel olarak nasıl hayal kırıklığına uğratmalarına rağmen, çoklu evreni bir arada tutmak için gerekli olan yolları düşünmeyi bıraktı. Yine de, Gorr’un ilk muhakemesindeki hakikatin tohumu, insanları karakteriyle aynı noktaya getiriyor.

Marvel, Kötülerini Aşama Aşama Gösteriyor

Marvel bunu birkaç yıldır kötü adamlarla yapıyor. Aşama 1 tamamen içinde insani duygular bulunmayan kötü adamlarla ilgiliydi. (Obadiah Stane, Red Skull, Laufey … derken uzar gider.) 2. Aşama, kendi eylemleriyle istemeden yarattıkları kötü adamlarla ilgiliydi. (Age of Ultron, Yellowjacket, Aldrich Killian…) Ancak 3. Aşama gerçekten sempatik kötü adam kavramına dayanıyordu. Açıkçası, en azından yüzeyde büyük tartışmalara sebep olan karakterlerden oluşuyor. Thanos, Killmonger, Vulture, özünde hepsi kötü bir şekilde kırılmış bir sisteme karşı öfkeliydi. Onların amacını görmemek zor olurdu. En korkutucu Marvel kötüleri, açıkça kötü olan değil, makul görünerek sizi davalarına inandıranlardır. En iyi kötü adamların yaptığı budur ve yakında Thor: Love and Thunder‘da başka bir kötü adam göreceğiz.

Yorum Bırakın

Yazar Nicolas

Sitemiz üzerinden sinema sektörüne dahil olan her şey ile ilgileniyoruz. Diziler de buna dahil. Normalde Youtube ve İnstagram üzerinden işimizi yapıyorken(dizi film eleştirileri, replikleri, haberleri), sitemizden ise daha geniş bir skala üzerinden paylaşımlarda bulunuyoruz. Örneğin; mantık, felsefe, derinlemesine alt metin eleştirileri gibi diyelim. Yazmak istediğim çok konu başlığı var ama gün geçtikçe yazılan yazılarda bu konulara şahit olacaksınız zaten.

E-Mail: nicolas@devasafikir.com

Exit mobile version
Araç çubuğuna atla