The Witcher 1. Sezon İncelemesi

Netflix’in yeni dizisi The Witcher, Polonya’lı yazar Andrzej Sapkowski’nin kitaplarından uyarlamadır.
Andrzej Sapkowski, Witcher dünyasının kitaplarında ses getirmediğini düşünmüştür. Bu yüzden Witcher’ın haklarını CD Protect’e  yok pahasına satmıştır.

Kitaplarında beklenen başarıya ulaşamayan Witcher evreni oyunlarında güzel bir ivme yakalayarak sevdiğimiz bir oyun serisi haline geldi. Serinin baş kahramanı Rivialı Geralt’tır. Bana göre oyunlarda bir Cüneyt Arkın etkisi vermedi değil. Tabi bu başarıların devamında yazarın aklı başına geliyor ve Witcher’ın haklarını ucuza verdiği için CD Protect’e dava açıyor.  Witcher’ın oyun dünyasındaki bu başarısının ardından, Netflix bu evrenin dizisini çekmeye karar verdi.

Dizi Netflix ve CD Protect’in ortaklaşa oluşturduğu bir yapım oldu. 20 aralık cuma günü Netflix’te yayınlandı. Dizinin ilk sezonu 8 bölümden oluşuyor. Bölümler ise 1 saat civarında.
The Witcher şuan Netflix’te en yüksek oyu alan dizi konumunda. (Puanı 8.9) Bana göre Süperman abimiz diziyi sırtlamış durumda. The Witcher 3: Wild Hunt’ı oynayan anlık oyuncu sayısı 10 bin civarındayken dizi yayınlandıktan sonraki anlık oyuncu sayısı 100 bini geçmiş durumda. Diziyi bitiren soluğu oyunda almış anlaşılan. Şahsen benim Steam hesabımda da oyun mevcut durumda. Daha önce oyunu düşük grafik ayarlarda oynadığım için tekrar oynamak bana çok cazip gelmedi.

Andrzej Sapkowski Henry Cavill’in sergilediği performansı bir hayli beğenmiş durumda. Bu performans için “Yüzüklerin Efendisi” filmindeki Aragorn’u canlandıran Viggo Mortensen’e benzettiğini dile getirdi.

Dizinin oyuncu kadrosu açıklandığında oyuncu ve karakter eşleşmeleri oldukça kötü duruyordu. Bu da diziye yansımış. Dizide en güzel nokta Henry Cavill. Cavill, Geralt’ın oyundaki seslendirmesini anımsatacak bir tonlamayla karakteri canlandırmış. Diziyi izleyen insanların çoğunluğu bu diziyi beğendiğini ifade ediyor. Bunda Henry Cavill’ın payı büyük.  Henry Cavill’ın yanında beğendiğim diğer oyuncu ise Freya Allan’dı.

Bana kalırsa dizi güzel işlenmiş. Dizide bazı yetersizlikler var. cast ekibinin seçimi özensiz yapılmış gibi gözüküyor. Dizide casta ayrılan bütçeyi %100 düşünürsek bu %100’lük bütçenin %70’lik dilimi Henry Cavill, yani Superman abimize gitmiş. Geriye kalan %30’luk  bütçe ile de bu oyuncuları bulmuşlar galiba. Cast seçimindeki özensizlik anca böyle açıklanabilir. Bu kısımda bir hayal kırıklığı yaşadım şahsen.

The Witcher’ın senaryosu Lauren Schmidt tarafından yazıldı. Schmidt dizide gerçekleşen flashbackler için Christopher Nolan’ın “Dunkirk” filminden esinlendiğini belirtiyor. Witcher evrenine hakim olmayan izleyiciler flashbacklerde kopupluk yaşamış durumda. Evrene ve Geralt’ın hikayesine hakim hakim olmayanlar flashbackleri tam kavrayamadıkları için kafaları karışmiş durumda. Bu da yorumlara yansımış.

Dizide flashbacklarin sorun olmasının nedeni ise flashbacklere dair bilgi verilmeden olayların birden gerçekleşmesi. Bu durum izleyenleri biraz yormuş. Witcher evreninin oyunlarını ya da kitaplarını okuyanlar bunu sorun etmemiş olsa gerek gelen tepkiler çoklukla olumluydu.

Dizinin 2.sezonunda da kafa karıştıran flashbackler olacak. Olayları genişletmek amacıyla 2.sezonun konusu canavarlara ve Witcherlara odaklanacak.